Neden Kullanıcılar 7. Günden Sonra Uygulamayı Terk Ediyor? Retention’ın Görünmeyen Anatomisi
- Ekim 21, 2025
- PODCAST YAYINLARI
Mobil uygulama pazarında rekabet rekor seviyede.
Bir kullanıcı, ortalama olarak 80’den fazla uygulama indiriyor ama düzenli olarak sadece 9’unu kullanıyor.
Araştırmalara göre uygulamaların %77’si ilk haftada terk ediliyor, 7. gün retention oranı ise %10’un altına düşüyor.
Peki bu kadar büyük kayıpların sebebi ne?
Sorun gerçekten reklamlarda mı, yoksa ürünün içinde mi?
Bu yazıda, kullanıcıların neden 7. günden sonra uygulamaları terk ettiğini veriler, psikoloji ve UX prensipleri üzerinden analiz ediyoruz.
- Kullanıcı Kazanımı Bir Başlangıçtır, Başarı Değil
- İlk 7 Gün: Magic Week’in Bilimi
- Onboarding Süreci: İlk Başarı Hissi
- UX/UI Dokunuşları: Görsel Sadelik, Bilişsel Konfor
- Mikro Etkileşimlerin Gücü
- Veri Odaklı Retention Stratejisi
- Neden Kullanıcılar 7. Günden Sonra Terk Ediyor?
- Sonuç: Sadakat, Planlı Deneyimin Ürünüdür
Kullanıcı Kazanımı Bir Başlangıçtır, Başarı Değil
Kullanıcı edinmek pahalı, ama elde tutmak çok daha değerlidir.
Bir kullanıcıyı kazanmak ortalama 8–10 dolar maliyete neden olurken, onu içeride tutmak 1 doların altında bir yatırımdır.
Bu fark bile retention stratejisinin neden her markanın gündeminde olması gerektiğini gösteriyor.
Kullanıcı kazanımı sadece kapıyı açar.
Ama kapının ardında karanlık bir deneyim varsa, kimse içeri girmez.
Retention oranı, aslında ürünün kullanıcıya sunduğu gerçek değerin bir aynasıdır.
İlk 7 Gün: Magic Week’in Bilimi
Kullanıcı deneyiminde ilk 7 gün, yani “Magic Week”, kritik bir dönemdir.
Bu hafta boyunca kullanıcılar üç aşamalı bir davranış modeli gösterir:
- Keşif (1–3. Gün) Kullanıcı uygulamayı tanır, arayüzü inceler, ilk aksiyonlarını dener.
- Değer Algısı (4–7. Gün) “Bu uygulama bana gerçekten fayda sağlıyor mu?” sorusu zihinde oluşur.
- Karar Anı (7. Gün Sonrası) Eğer kullanıcı fayda ve tatmin bulamazsa, sessizce uygulamayı terk eder.
Bu yüzden “Day 7 Retention” metriği, tüm dijital pazarlama stratejilerinin kalbinde yer almalıdır.
Onboarding Süreci: İlk Başarı Hissi
İlk izlenim her şeyi belirler.
Karmaşık onboarding ekranları, uzun kayıt formları ve gereksiz yönlendirmeler, kullanıcıyı saniyeler içinde kaybettirir.
Etkili bir onboarding süreci:
- Basit olmalı,
- 3 adımda temel faydayı göstermeli,
- Kullanıcıya hemen bir başarı hissi yaşatmalıdır.
Fitness uygulamalarının “ilk antrenmanını tamamla” adımı tam da bu yüzden işe yarar.
Kullanıcı, beyninde küçük bir dopamin ödülü alır ve geri dönmek ister.
UX/UI Dokunuşları: Görsel Sadelik, Bilişsel Konfor
Retention sadece pazarlama değil, aynı zamanda tasarım problemidir.
Zihinsel yük ne kadar azsa, kullanıcı uygulamada o kadar uzun kalır.
İyi bir kullanıcı deneyimi için:
- Net navigasyon,
- Tutarlı ikonografi,
- Renk psikolojisine uygun kontrast,
- Ve “boş ekranlarda” motive edici mesajlar kullanılmalıdır.
UX’in görevi, kullanıcıyı yönlendirmek değil, kendini keşfetmesini kolaylaştırmaktır.
Mikro Etkileşimlerin Gücü
Küçük detaylar, büyük farklar yaratır.
Bir animasyon, bir titreşim, bir rozet… hepsi duygusal bağ kurmanın araçlarıdır.
Mikro etkileşimler, beynin ödül merkezini harekete geçirir ve kullanıcıya “ben fark ediliyorum” hissi verir.
Örneğin:
- “Hedefinin %80’ine ulaştın, harika gidiyorsun!” mesajı,
- “Bugün seni motive edecek bir önerimiz var.” bildirimi, kullanıcıya kişisel bir deneyim sunar.
Unutma: bildirim sayısı değil, bildirimin değeri retention’ı belirler.
Veri Odaklı Retention Stratejisi
Retention geliştirmek için önce ölçüm gerekir.
İzlenmesi gereken temel metrikler:
- Day 1 / Day 7 / Day 30 Retention Rate
- Session Frequency (geri dönüş sıklığı)
- Churn Rate (kayıp oranı)
- Lifetime Value (kullanıcı ömrü değeri)
Bu veriler segmentlere ayrılarak analiz edilmelidir.
Örneğin Day 3’te pasif hale gelen kullanıcı grubuna özel bir e-posta zinciri gönderildiğinde, geri dönüş oranı ortalama %34 artar.
Neden Kullanıcılar 7. Günden Sonra Terk Ediyor?
Kullanıcıların 7. gün sonrası uygulamayı terk etmesinin başlıca 5 nedeni vardır:
- Değer algısının düşük olması
- Karmaşık kullanıcı deneyimi
- Kişiselleştirme eksikliği
- Onboarding sonrası iletişimin kopması
- Bildirim yorgunluğu
Yani retention sadece teknik değil, aynı zamanda psikolojik bir meseledir.
Markalar, “kullanıcı deneyimi = insan deneyimi” bakış açısını benimsemelidir.
Sonuç: Sadakat, Planlı Deneyimin Ürünüdür
Retention oranı yüksek markalar, sadece kullanıcı değil sadık topluluk oluşturur.
Bu da uzun vadede daha düşük maliyetle daha yüksek gelir anlamına gelir.
Kullanıcıyı elde tutmak, reklamdan daha ucuz;
ama stratejiden, tasarımdan ve empati kurmaktan geçer.
Unutma, en iyi kampanya, mevcut kullanıcıyı kaybetmemektir.
Bütünleşik pazarlama, reklam, yönetimi ve danışmanlığı ile ilgili hızlı bir şekilde fiyat teklifi alabilirsiniz.








